Söyleyici
Şiirde olayları yaşayan ve okur tarafından sesi duyulan, şairin ürettiği kurgusal kişilik söyleyici olarak adlandırılır.
Söyleyici
Söyleyici: Bir şiirde konuşan, şairin sesini ve söyleyişini emanet ettiği kişi ya da varlıktır.
- Şiirde olayları yaşayan ve okur tarafından sesi duyulan, şairin ürettiği kurgusal kişilik “söyleyici” olarak adlandırılır.
- Söyleyici kavramı “şiirin öznesi”, “şiirsel ben” veya “lirik ben” olarak da adlandırılır.
- Söyleyici, şiire özgü kurgusal bir kişi ya da varlıktır.
- Şiiri anlatan kişi ya da varlık.
- Her şiirde şair tarafından belirlenen bir söyleyici vardır.
- Şiirin içeriği ve yansıttığı ruh durumuna göre söyleyicinin sesi ve karakteri ortaya çıkar.
- Hikâye ve roman gibi türlerde olay veya durumlar nasıl bir “anlatıcı“nın bakış açısından aktarılıyorsa şiirde de “söyleyici” aynı işlevi üstlenir.
- Şiirdeki söyleyici, fiil veya isimlere getirilen eklerle belirgin hâle gelir.
- Şiirde söyleyici kendisini “ben” veya “biz” zamiri ile veya daha farklı bir zamirle ifade edebilir.
Örnek:
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurup destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
“Bingöl Çobanları” şiirinin ilk bölümünde konuşan kişi şair değil, çobandır. Şair burada âdeta kendini silerek çobanı hâkim kılmaktadır.
Yıldız vermeyi unutmayın 😉
[Total: 1 Average: 5]
YORUMLAR