Ne Güzel Komşumuzdun Sen Fahriye Abla
Türkçeye saygınlığını ve muhtariyetini teslim eden şairlerden biri olan Ahmet Muhip Dıranas, çalışmaya konu olan “Fahriye Abla” adlı şiirinde bütün bu hususiyetlerin toplamı olan bir poetikayla okuyucunun karşısına çıkar.
Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin en özgün şairlerinden biri olan Ahmet Muhip Dıranas, heceyi ve Türkçeyi mükemmel bir yetkinlikle kullanan, bu anlamda asırlarca ihmal edilmiş bulunan hecenin ve Türkçenin imkanlarını kendi çağdaşı olan ve kendisinden sonraki şairlere gösteren bir sanatkardır. Vezin, kafiye, ses ve kelimelerin tesis etmiş olduğu ahenk, Dıranas şiirinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bu ahenk unsurları şiiri salt şekli boyutuyla estetik bir düzleme taşımakla kalmaz, aynı zamanda şiirin muhtevasını daha da müessir hale getirir ve biçim-içerik uyumundan ortaya çıkan psikolojik atmosferi de temin eder.
Mükemmeliyetçi bir şair olan Dıranas biçimi içeriğe, içeriği biçime feda etmez; aksine onun şiirinde bu iki unsur biteviye birbirini besler. Aruz ve Arapça Farsça kelimelerle örülmüş bir şiir dili karşısında Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairler marifetiyle hece veznine ve konuşulan Türkçeye saygınlığını ve muhtariyetini teslim eden şairlerden biri olan Ahmet Muhip Dıranas, çalışmaya konu olan “Fahriye Abla” adlı şiirinde bütün bu hususiyetlerin toplamı olan bir poetikayla okuyucunun karşısına çıkar.
Türk şiir okuru nezdinde her dönem güncelliğini koruyan unutulmaz şiirlerden biri olan “Fahriye Abla” şiiri, şiirin öznesi olan Fahriye Abla’nın hikayesini anlatır. Öykülemeye dayalı bir metnin teknik unsurlarını ihmal etmeden inşa edilen şiirde şair, panoramik bir düzen içinde Fahriye Abla aracılığıyla okuyucuyu geçmişe/çocukluğa doğru bir yolculuğa davet eder. Fahriye Abla başından sonuna kadar bir hikayeyi anlatır.
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Fahriye abla yaşadığı mahalleden bir gence gönlünü vermiştir. Ama Erzincanlı bir gençle evlendirilmiştir. O artık geçmiş güzel günler kadar uzaktır. A. Muhip Dıranas “Fahriye Abla” şiiriyle eski günlerin ve yaşadığı yerin geniş bir tasvirini yapmıştır. “Fahriye Abla” şiirinde Fahriye Abla bir semboldür. Şair Fahriye Abla’ya duyduğu özlemin yanında kendi çocukluk günlerine de özlem duymaktadır. Fahriye Abla ile yaşadığı çocukluk günlerini yeniden yaşamak ister.
Bizi Takip Edin❤️
Diyariedebiyat.com ailesi olarak sunduğumuz paylaşım ve içerikleri yakından takip etmek için sosyal medyada bizi takip edin.
📌İnstagram hesabımızı takip etmek için tıklayın.
📌Facebook grubumuza katılmak için tıklayınız.