REALİZM (GERÇEKÇİLİK)

19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur. Yalnızca yaşananın anlatılmasına yönelen gerçekçiler, olaylar ve kişiler karşısında tarafsız davranırlar. Eserlerine kendi duygu, düşünce ve yorumlarını katmazlar. Çünkü realizmde doğayı olduğu gibi kopya etmek esastır.

Realizm Akımının Özellikleri

*Gözlem, belge ve anketlerden yararlanılır.

*Yapıtlarda, yaşamdaki gerçek olay ve kişiler anlatılır.

*Sanatçılar, yapıtlarını oluştururken anlatımda süsten ve özentiden kaçınmışlardır. 

*Yapıtlarda gerçekliğe önem verilmiştir.

*Yapıtlarda eğitme amacı güdülmez.

*Sanatçılar, yapıtlarında, kişiliğini gizler; olay ve kahramanları tarafsız bir gözle anlatırlar.

*Çevre betimlemeleri, örf ve âdetlerin anlatımı önem kazanır.

Realizmin Batıdaki Temsilcileri:

*Gustave Flaubert

*Stendhal

*Balzac

*Daniel Defoe

*Charles Dickens

*Hemingway

*Turgenyev

*Çehov

*Gorki

*Gogol

*Tolstoy

*Dostoyevski

Türk Edebiyatında Realizm:

*Recaizade Mahmut – Araba Sevdası (roman ve öykülerinde),

*Samipaşazade Sezai (Sergüzeşt)

*Mehmet Âkif Ersoy

*Halit Ziya Uşaklıgil (Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar)

*Ömer Seyfettin

*Yakup Kadri (Kiralık Konak, Yaban)

*Refik Halit Karay (Romanları ve hikâyeleri)

Örnek Realizm Sorusu:

M. Akif Ersoy’a ait olan dörtlük realizm akımını yansıtmaktadır. Bu “hayal ile yoktur alışverişim“, “ne demiş isem görüp söylemişim” ve “sözüm odun gibi hakikat olsun” yargıları bizi realizm akımına götürüyor. Yalnızca yaşananın anlatılmasına yönelen gerçekçiler, olaylar ve kişiler karşısında tarafsız davranırlar. Eserlerine kendi duygu, düşünce ve yorumlarını katmazlar.

Realizm Örnek Metin

Odanın ortasında dikiliyor ve acılı bir şaşkınlıkla çevresine bakınıyordu. Kapıya gitti, açıp dışarıyı dinledi. Ama yapacağı şey bu değildi. Birden duvar kâğıdının delik olduğu köşeye atıldı, elini delikten sokup yokladı, kâğıdı gözden geçirdi. Hayır, bu da değildi yapacağı. Sobaya gitti, kapağını açıp külleri karıştırmaya başladı; pantolon paçalarından kestiği ipliklerle, yırtık cep astarı attığı gibi öylece duruyordu; demek kimse sobaya bakmamıştı! Birden, Razumihin’in az önce sözünü ettiği çoraplarını hatırladı. Gerçekten de yorganın altındaydı çorapları; ama o günden beri her ikisi de öylesine kirlenmiş, eskimişti ki Zamyotov’un hiçbir şey fark edememesi son derece doğaldı.”Dostoyevski Suç ve Ceza

Yukarıdaki metin Dostoyevski’nin Suç ve Ceza Adlı eserinden alınmıştır. Metin realisttir. Konu olarak sıradan bir orta sınıf vatandaşın yaşamı seçilmiş ve bu tür bir insanın sergileyeceği davranışlar aynen yansıtılmıştır.(Yani aristokrasi yok.) Delik duvar, kağıdı, yırtık cep astarı, kirli çoraplar gibi unsurlarla kişinin sosyal statüsünün günlük yaşamını nasıl etkilediği vurgulanmıştır. Burada verilen ayrıntılar önemlidir. Sefaletinden kaynaklanan odasının düzensiz ve pis hali, Zamyatov’da “acı ve şaşkınlık” hissi uyandırır.(Dikkat et, yazarda değil kahramanda bu duyguyu uyandırır.) Bu odanın düzensiz ve pis hali, olabildiğince gerçeğe yakın bir şekilde ayrıntılarıyla betimlenir.

Kullanılan dil nesnel bir üsluptadır. Yazar, kişinin hareketlerini aynen aktarır, Herhangi bir konuda fikir veya yargı bildirmez. Anlam açıktır. Örtülü bir mesaj veya farklı yorumlanabilecek ifadelere yer verilmemiştir. Kullanılan dil sadedir. Söz sanatlarına yer verilmez.

Bizi Takip Edin

Diyariedebiyat.com ailesi olarak sunduğumuz paylaşım ve içerikleri yakından takip etmek için sosyal medyada bizi takip edin.

📌Facebook grubumuza katılmak için tıklayınız.

📌Telegram grubumuza katılmak için tıklayınız.

📌İnstagram hesabımızı takip etmek için tıklayın.

📌Twitter takip için tıklayınız.